Hiçliğin ortasında bir değer yaratmak ve o değerle, Bodrum’a kültürel anlamda örnek teşkil edecek bir yol çizmek. Popülarizmin ve birbirini taklit eden mekanların adeta cirit attığı bir ortamda bu kaygıların hiçbirini taşımadan, belki de sadece “sanat için sanat” yapmak adına açılmış bir mekan. Ve o mekan zamanla “halk için sanat” kavramına evrilmiş, belki de halkı evriltmiş. İşte böyle sofistike ama bir o kadar basit bir yer ZAİ.
Konacıkta “Nasıl yani burası mı” dediğiniz bir yerde , bir kapıdan girdiğinizde size sonsuz huzur hissini aşılayan bir mekan. İlk sene daha da küçük ve sadece kütüphane ve kahve bölümü varken gelen taleple daha da büyümüş ve yemek servisini de ilave etmiş.
İşte buraya kadar övgüler dizdiğmiz mekana şimdi biraz da yergi zamanı...
Maalesef en hafifinden KÖTÜ bir menüsü var. Ondan da kötü ve ukela servis elamanları ve işletmesi. Menüdeki seçenekler özensizce belirlenmiş sanki. Ama fiyatlar konusunda fazlasıyla özenilmiş. Zira hepsi ateş pahası. Menüdeki fine-dining seviyesinde rakamlar ödemek durumunda olduğunuz yemekler maalesef toplama masalar ve sandalyeler arasında, bir düzensizlik ve özensizlik içinde sunuluyor sizlere. Ve gece boyunca söylenen onca şeyden akıllarda kalan sadece porsiyonu 60TL’ye satılan ufacık humus oluyor.
Sonuç olarak huzur ve sanatın merkezi ZAİ, gastronomik anlamda acil bir rönesans geçirmek zorunda.

Hep gittiğim memnun olduğum bir mekandı, ama bugün gittiğimde sıfır memnuniyet ile ayrıldım. Oturduğum Cafe kısmında çok uzun bir süre garsonun bize bakmasını bekledik, garson gelmeyince içeri gidip self servis mi oldu diye sordum hayır, gelip sipariş alacağız dediler. Tekrar uzun bir süre bekledim gelmeyen olunca tekrar içeri girip kasa kısmından sipariş vermek zorunda kaldım, tatlı ve 2 kahve söyledim. Bir süre sonra kahveler geldi ama tatlı gelmedi. Kahveyi içtik yanına gelen suyu içemedik çünkü başkasının dudak izleri hala üzerinde duruyordu. Hesap istedim gelen hesaba tatlı da eklenmişti, tatlı gelmediğini söyledik hesaptan çıkardılar ama cevap vermeye tenezzül bile etmediler. Kibarlıktan son derece uzak bir tavırlar vardı. Son gidişim oldu

Güzel sessiz ve sakin bir atmosferi var kütüphanesi kitap dolu kitap okumayı sevenler için güzel bir yer keyifliydi tavsiye ederim.

Zai, birçok güzelliği içerisinde barındıran, son derece evrensel ve sanat ile iç içe bir yaşam alanı.
Restoran alanında fazla masa olmadığından önceden rezervasyon yapılmasını öneririm. Fiyat/performans olarak gayet uygun seviyede. %10 servis ücreti var.
Bar bölümüne rezervasyon almıyorlar.
Açık havada, harika bir ambiyansta ve içkilerimiz ile konser etkinliğini de deneyimledik. Harikaydı.

Mekan ile ilgili diğer fotoğrafları incelerseniz göreceğiniz gibi gerçekten çok iyi bir atmosfere sahip, birden fazla yapıyı bir araya getiren hem bahçesi, hem mimarisi hem de dekorasyondaki özenleriyle bence eşsiz sayılabilecek, yeşilliği ile havanızı değiştiren bir mekan/kompleks olmuş, bu anlamda mimar ekibi tebrik ederim.

Açıkçası bir şey yemediğim için servis/lezzet değerlendirmesi yapamıyorum o sebeple de 5 yıldız veremem. Kahveler güzeldi, bizimle ilgilenen iki kişi de kibardı, hesabı kasada ödedik çalışma için kütüphaneyi kullanmak için kitapların yer aldığı çalışma bölümüne geçtik.

Burada en büyük eksi internet bağlantısının sunulmamış olması, daha çok kitap okumaya yönelikse neden böyle bir masa düzeni var? Çalışmamız problem olmadığına göre kim bu devirde internet olmadan iş yapabilir? Derdiniz uzun oturmamamız ve devir daim ile sınırla bir masa alanında daha fazla sirkülasyon olmasıysa(ki hemen hemen her işletmenin arzusu budur, yadırgamıyorum) bunu belirtmek gerek. Bodrum’da o mekana gelen insan profili, 200 liraya 8 saat oturmak isteyen çay bahçesi müşterisi değil sonuçta. Bu yorumu tatil sezonunda atan bir turist de değilim…
Bu noktada daha rasyonel ve dürüst şekilde bir hizmet sunmak lazım, iki saat çalışıp kalktım ama bir daha çalışmak için istesem dahi mekanı kullanabileceğimi düşünmüyorum.

Tekrar geldiğimde yorumu güncellerim.

Bodrum’un en güzel cafesi. Sadece cafe demek de yetmez açıkçası, açık hava müzesi veya sanat galerisi diyebiliriz. Masalar birbirini rahatsız etmeyecek şekilde düzenlenmiş, zeytin ağaçları hassasiyetle korunmuş, müthiş bir ambiyansı var. Birçok ünlü sima da zaten ziyaret ediyor. Yemek, tatlı ve kahveleri gerçekten çok lezzetli

Sezon dışı gitmemizden kaynaklı olabilir bahçe düzeni kötüydü. Masa düzeni de aynı şekildeydi. Pasta ve tatlıları görmek için masaların arasından nasıl geçeceğinizi bilemiyorsunuz. Servis yapan kibardı ama müşteri ile pek ilgisi yoktu. Oturduğumuz koltuklar tozlu olduğu için biz temizledik. Beyaz şarap iyiydi, bahçenin güzelliği için de bu puanlama.

Zia Yaşam Bodrum'da geçirdiğimiz birkaç gün, şehir stresinden uzaklaşmak için mükemmel bir kaçış oldu. Tesisteki doğallık ve sadelik insanı hemen rahatlatıyor. Bahçesinde oturup kuş sesleri eşliğinde kahvemi içmek en sevdiğim anlardan biriydi.

Odalar minimal ama çok konforlu ve tertemiz. Her şey doğal malzemelerle yapılmış gibi; gerçekten ruhu olan bir yer. Çalışanlar da çok ilgili ve samimi, sanki bir otelde değil, dostlarımızın evinde kalıyormuşuz gibiydi.

Kahvaltı organikti ve bahçeden toplanan taze ürünlerle hazırlanmıştı. Hele o zeytinler ve domatesler… Muhteşemdi.

Denize biraz mesafeli ama araçla ulaşım kolay. Sessizlik ve doğa arayanlar için kesinlikle tavsiye ederim. Yenilenmek isteyen herkese gönül rahatlığıyla öneririm.

Harika ötesi bir konsept olmuş. Sanat galerisi, kütüphane, heykeller ve elbette yemekler efsaneydi. Pizza ve sushi yediğim en iyilerden. Tiramisu ve panna cotta da gerçekten güzeldi. Kesinlikle bodruma gelen herkes burayı görmeli.

Girişte son derece üslupsuz, kaba, söz kesen davranış sergilediler. Sahne olan yere tam bir sınıf ayrımı gibi şerit çekmişler. Biletimiz olmasına rağmen sadece yemek rezervasyonu yaptıysanız ön tarafa alıyorlar. Kendisine saygısı olanın tercih etmemesi gereken bir yer.

Uzun bir aradan sonra tekrar Zai’de bir akşam yemeği planlamıştık. Sonrasında da sanatçı Kalben’in konserine katılacaktık. Öncelikle şunu söyliyim mekan bir botanik bahçesi kadar hoş, ağaçlar bitkiler son derece insana huzur veren bir yer. Akşam yemeği için restorandaki masa düzeni daha çok , kalabalık masaları açık alana toplayan iki kişilik masaları da kenarlara atan bir tarzdaydı. bizim masamız da hem kenarda idi hem de zeminden mi yoksa masanın ayaklarından mı bilmiyorum ama devamlı oynuyordu. bir de hoparlörün dibine konunca biz masamızı değiştirmek istedik ama yer olmadığı için masa başka bir bölüme çekildi orası da karanlık ve kuytu bir yerde o çok hoşumuza gitmedi. Yemeğe gelirsek, önce bir humus istedik gerçekten çok başarılıydı yemeğimizi eşlik etsin diye ısmarladığımız salata da hoşumuza gitti. Ama yemek okarak eşim çökertme kebabı ben size karakaya kuzusudan yapılan bir et yemeğini tercih ettik. Çökertme kebabının patatesi neredeyse yok gibiydi. Benim @ yemeğimmin de kenarlarına süs gibi konan domates püresi salçası kıvamında şey hiç yakışmamıştı. Yemeği kokteyl ve şaraplarla devam ettik fena değildi. Çilekli tartla biten yemekten genel olarak memnunduk. Ancak şu dikkatimizi çekti.
Garsonlar çok genç ve tecrübesiz gibi geldi. Sorulara cevap vermede yeterli bulmadım. Fiyat kişi başı 2000 lira (40 euro) artık normal sayılıyor. Yemekten sonra geçtiğimiz Kalben konseri de bize güzel bir gece geçirtti. Restoranda yemek yiyenlere konserde ön sıraların ayrılması da bence doğruydu.