Ayazma Kilisesi: Batı Kapısı’nın 400 m. kadar güneybatısındaki kilise, Ayazma Tepesi üzerinde yer almaktadır. Bu yüzden “Ayazma Kilisesi” olarak adlandırılmaktadır. Ayazma kelimesi, Yunanca “Hagiasma” yani “kutsal su” veya “su olan kutsal alan” anlamına gelmektedir. Roma Çağı’nda nekropol olarak kullanılan Ayazma Tepe, lahit ve anıt mezar kalıntıları ile kaplıdır. Kilise, Ümit Serdaroğlu başkanlığı döneminde gün yüzüne çıkartılmıştır. 2007 yılında kilisede, temizlik ve kazı çalışmalara yeniden başlanmıştır. Kilise, kısmen Roma Çağı anıt mezarının podyom duvarı üzerine inşa edilmiştir.
M.S. geç 9. veya 10. yüzyılda inşa edilen kiliseye, daha sonraki
yüzyıllarda ilaveler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bir kilisenin bütün ögelerine sahip yapı, basit ve gösterişten uzaktır.
Çok fazla sayıda devşirme parçalarla inşa edilen yapı, bir mezar kilisesi olarak kullanılmıştır.
Kilise, uzun bir naostan oluşmaktadır. Naosun uzun kenarlarına, yan mekânlar ilave edilmiştir. Naos’u yan mekânlardan ayıran duvarlar, devşirme taşlarla örülmüştür. Duvarların iyi korunmuş kısımlarları yer yer 1.7 m. yüksekliğindedir. Naosun zemini, Roma Çağı lahitlerinden elde edilmiş levhalarla, Bema’nın zemini ise mermer plakalarla kaplanmıştır. Kilisenin ikinci inşa safhasında, naosun yan duvarları önüne banklar ilave edilmiş. Doğuda naos, bir templon ile bemadan ayrılmıştır. Bemanın zemini, mermer plakalarla kaplanmıştır. Yuvarlak planlı apsise, synthronon eklenmiştir. Mermer plaka ile kaplı kısa ve dar bir geçit; bemayı, naosun ortasında duran ambona bağlamaktadır. Basamaklı ambon, Roma Çağı lahitlerinden yapılmıştır. Yan nefler, ikinci yapı safhasında küçük odalara bölünmüş ve naosa açılan üç kapı ilave edilmiştir. Küçük odalardaki lahitler, bu mekânların mezarlık olarak kullanıldığını göstermektedir. Naosun batı yönüne 25x15 m. ölçülerinde bir narteks eklenmiştir. Narteks güneyindeki dar cephedeki kapı, kilisenin ana girişidir. Zemini ana kaya olan nartekse ölüler gömülmüştür. 2007 yılından beri narteks batı yönündeki alanda, kazı çalışmaları sürdürülmektedir. Kilisedeki bu araştırmalarda, kilisenin batı yönünde ikinci inşa safhasında, birçok küçük mekân ilave edilmiştir. Bunlardan bazılarının zemini, çok itinalı bir şekilde devşirme plakalar ile kaplanmıştır. Muhtemelen bu mekânlara da ölüler defnedilmiştir. Narteks önünde, yan yana dizilmiş dört adet lahit bulunmaktadır. Lahitler, toprak üzerinde olmaları nedeniyle soyulmuştur. Bu yüzden lahitlerin içerisinde, herhangi bir buluntu ve iskelet
parçası ele geçmemiştir. Kilisenin güney köşesine, son inşa safhasında, küçük bir şapel eklenmiştir. Kendi
apsisine sahip, şapelin zemini mermer kaplıdır.