Oncelikle müzeyi gezerken çok duygulandığımı ve bağıra bağıra ağlamak istediğimi dile getirmek istiyorum.özellikle bir zamanlar ülkemin topraklarında yetiştirilip doğal haliyle yediğimiz o mahsüllerin tohumunun vitrinin içinde küçük kavanozların yada ambalajların içinde seyretmek ve hâlâ üretilebilir topraklarımızın olmasına karşın sanki nükleer saldırıya uğramış Hiroşima gibi hiçbir şey üretilmeyen, durdurulmuş olan tarımımız yine aynı zamanda da çiftçimiz????çok üzüldüm ve ağladım.yine aynı şekilde Köy Enstitülerinin o dönemde ürettikleri el emeği göz nuru işçilikleri çok etkilendim.Harika beceriler ve sanat sergilemişler.inşallah tekrar açılır.İki katlı ve oldukça büyük ve detaylı bir müze.Genellikle ziraat fakültesi öğrencilerinin daha çok eğitim için ziyaret ettikleri yer.Tanıtımı çok yapılmamış bence.ÖNEMLE ve ISRARLA söylüyorum mutlaka gidin görün ve en az 2 saatinizi ayırın ve mutlaka Anne Anneanne, baba ve büyükbabalarınızıda götürün inanın çok anıları tazelenicektir.Ulaşım kolay.Ankara ziraat fakültesinin bahçesinde.Hemen yanında cafe restorantı var.