Hz. Yuşa hazretlerin kabri ve yanında Osmanlı eseri camii var . Alt tarafında aşevi girişinde satış yerleri hediye eşya yeme içme oturma alanları var . Otopark 100 araç yolun sağlı sollu sığar ücretsiz. Haftasonu ve mübarek günlerde yoğun olabilir

Gezdiğim en güzel yerlerden biriydi diyebilirim. Hem manevi ortamı insanın kendisini huzurlu hissettirmesi çok güzeldi hemde otopark konusunda sıkıntı yaşamadık. Cuma namazına denk gelmemize rağmen park yeri bulduk. Kesinlikle gezilmesi gereken bir yer

İstanbul’un Beykoz ilçesinde yer alan Yuşa Tepesi, sadece muhteşem manzarasıyla değil, derin manevi havasıyla da insanın ruhuna dokunan bir yer. Tepede Hz. Yuşa Aleyhisselam’ın makamı bulunuyor. Burası, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan büyük bir peygamberin hatırasını yaşatıyor.

Hz. Yuşa (Yuşa bin Nun), Hz. Musa’nın öğrencisi ve halefidir. Kur’an-ı Kerim’de adı açıkça geçmese de tefsirlerde, İsrailoğulları’nın Kenan diyarına giriş sürecinde önemli bir rol oynadığı anlatılır. Hz. Musa’dan sonra peygamberlik görevi ona verilmiş, halkını hak yola çağırmaya devam etmiştir. Yuşa Aleyhisselam, sadakati ve cesaretiyle tanınır; onun liderliğinde birçok önemli dini gelişme yaşanmıştır.

Tepede yer alan türbe oldukça sade ama derin bir huzur veriyor. Mezarı halk arasında “uzun mezar” olarak biliniyor, bu da Hz. Yuşa’nın heybetli kişiliğini simgeleyen bir halk inancı. Ziyaret ettiğimde dualar eden insanlarla doluydu, buranın manevi enerjisi gerçekten hissediliyor.

Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi, çevresi yemyeşil doğa ile çevrili ve Boğaz’a bakan harika bir manzarası var. Gerek maneviyat arayanlar gerekse doğayla baş başa kalmak isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer.

⸻

İstersen sonuna şu tarz bir kişisel not da ekleyebilirsin:

“Bu ziyaret bana huzur verdi. İçimdeki karmaşaya bir nebze derman oldu. Siz de mutlaka bir gün yolunuzu buraya düşürün.”

Maneviyat duygunuzu güçlendiren bir yer. Yûşâ (A.S.), Hz.Yusuf'un neslinden olup, Hz Musa ile aynı zamanda yaşamış. Hz Musa'nın genç Yûşâ ile “iki denizin birleştiği yere kadar” yaptıkları tarihi ve gizemli yolculukları ve burada Hızır (A.S.) ile buluşmaları, Kurân-ı Kerîm'de Kehf Suresi'nin 60-65. ayetlerinde anlatılır. Manzarası harika erken saatte gidilmesi bi tavsiye ederim. Ziyaretçisi çok oluyor. Araç park alanı geniş. Girişte sağda küçük dükkanlar tesbih, şeker, ekmek, sebze gibi çeşitli şeyler satılıyor. Türbenin yanında Osmanlı'dan kalma camii mevcut. Rabbim dualarınızı dualarımızı kabul etsin inşallah🤲

Hafta içi gidildiğinde sessizlikle beraber bir huzur geliyor insana. Gerçekten hem manzarası hem de atmosferi çok güzel.

Yeni bir şadırvan yapılmış,çok temizdi.Bayram dolayısıyla çok kalabalıktı.Yalnız etrafta çok kötü kokular vardı ,buna bir çözüm bulunmalı.(Gözlemecilerin peynirleri sanırım kötü kokuyordu ,bir de kurban kesilmiş olabilir ,kurbanlardan kalanlar ortalıkta kalmışsa onlar kokuyor olabilir.)Bunun dışında çok güzel bir yer .Bayanların mescidinde de maalesef ayak halılar ayak kokusu ile kokmuş.Burayla ilgilenenler bunlara dikkat etse iyi olur

Antik çağ tarihi olarak anlatmak gerekirse 195 m. rakımlı Boğaz’a hâkim Yuşa tepesi tarihin eski devirlerinden beri çeşitli inançlarda kutsal kabul edilmiş ve burada tapınaklar yapılmıştır. İlk çağlarda tepede bir Zeus mâbedinin bulunduğu bilinmektedir. Bu mâbed Iustinianos tarafından VI. yüzyılda Hagios Michael adına kiliseye çevrilmiştir. Yuşa tepesinin kutsallığı inancı İslâmî dönemde bir yatır-mezar ve bir tekke inşası ile devam etmiştir. Günümüzde Yûşa‘ peygamberin kabri diye ziyaret edilen büyük mezar İlkçağ’da Herakles’in mezarı yahut yatağı olarak biliniyordu.

Her zaman ki gibi kendine has bir enerjisi var bu mekanın, tazeleniyorsunuz resmen. Önerim kış aylarında epey soğuk oluyor. Genellikle bahar ve yaz aylarında gitmeyi tercih etmelisiniz. Otopark hafta içi yeterli fakat hafta sonları biraz sıkıntılı. Manevi değeri, manzarası, bahçesi hatta hediyelikçi dükkanlar bile çok güzel. Burada bol bol ibadet ve dua ile ruhunuza ve nefsinizi şifalandırın. İstanbulda yaşıyorsanız kesinlikle görmelisiniz.

Yuşa Tepesi’nin bulunduğu alanın insanlık tarihi boyunca kutsal olarak görüldüğü ve insanlık için hep mistik bir anlam ifade ettiğini biliyoruz. Türbe inşa edilmeden önce de farklı uygarlıkların kendi inançlarına ait mabet ve tapınakları da söz konusu bölgeye yaptığı biliniyor.

Örneğin Antik Yunan’da tepe bir Zeus Tapınağı olarak kullanılmış. Yine Bizans döneminde bu tapınak Hagios Micheal” ismindeki bir kiliseye çevrilmiş. Günümüzde Hz. Yuşa Tepesi üzerinde bulunan bir mescit var. Ondan önceki yapıların 1509’daki büyük İstanbul depreminde yıkıldığı rivayetler arasında.

İstanbul Osmanlı İmparatorluğu hükmü altındayken 1755 yılında tepeye Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından mescit yaptırılıyor. Camii, Sultan Abdülaziz zamanındaki yangından sonra yenileniyor ancak bu çalışmalar sırasında asıl dokusu korunuyor. Ayrıca günümüzde bu camiinin yanında Yuşa Peygamber’e ait olduğu düşünülen kabrin etrafına bir duvar çekilmiş durumda.

Manevi havası çok iyi güzelmanzaralı muhteşem bir yer. Küçük hediyelik eşyalik dukkanlar ayrica güzelik katıyor. Yeni şadırvarlar çok iyi olmuş sesiz ve güzel ortam otopart için mutlaka yer buluyorsunuz. Bir namaz kılıp du ve sure okumanız çokdaha güzel olacaktır

Tabi ki de maneviyat duygunuzu güçlendiren bir yer. Bunun yanında manzarası ve atmosferi de bir o kadar iyi. Girişte park sorunu yaşamadık yeterince alan var. Girişte küçük dükkanlar var takı tespih, seccade gibi şeyler satılıyor. Aynı zamanda güzel ekmek satan yerler vardı. Tuvaletler gayet temiz ve ücretsiz. Başörtüsü ve etekler de mevcut ve ücretsiz. Görmeye değer.

Kuşların cıvıl cıvıl öttüğü, maneviyatın bol olduğu, yeşillik ve güzel manzaranın birleştiği muhteşem bir yer. Avlunun etrafı tertemizdi. WC’ler ücretsiz. Tertemizdi. Özenle bakılan bir yer. Yanında küçük bir cami de vardır. İbadetlerimiz ve dualarımız kabul olsun 🤲