Eski ve dökük. Eski ihtişamı yok. Kalacak ucuz bir yer arıyorsanız olabilir. Tuvaletler ortak kullanım ve çok da temiz değil.

Müze olarak mutlaka görmek isteyeceğiniz bir yer. İşletmecisi de çok beyfendi birisi, gittiğimizde röportaj verdiği halde bizimle de ilgilendi ve otel ile ilgili kısa hikayeler anlattı

Çok tarihi bir yer. Sahibi İdris Bey harika bir insan. Müze niyetine bile olsa görülmeye değer. Banyo ve wc nin ortak oluşu ve görüntünün hijyen eksikliği izlenimi vermesi nedeniyle çok istememe rağmen kalamadım

Müze olarak gezilip görülmesi gereken bir yer. Adeta tarihten kopup gelmiş gibi. Otel olarak biraz bakımsız kalmış. Belediyenin veya turizm Bakanlığı'nın bu tür tarihi işletmeleri desteklenmesi lazım. Kesinlikle bu haliyle korunup restore edilmesi lazım. İzmir turizmi için gelecekte çok önemli bir yer olabilir. isletmecisi samimi bir bey gittiğiniz zaman gezmenize izin veriyor.

TRT belgesel de bu otelin kemer altında olduğunu öğrendim ve ziyarette bulundum inanılmaz samimi bir ortam

Ömrünü seyahatle geçirenler; birçok otelci bulur, ama dostluk kuramaz.

Lüks arayan, otantik adı altında modern tasarıma sahip otellerde geceleyen kişiler için uygun bir yer değil. Tam anlamıyla köhne, ahşapları gıcırdayan, yatakları eski bir otel. Nostaljik bir dokusu var. Yani rahat etmek isteyenlere değil, eski, tarihi yapıda bir gece geçirmek isteyenlere uygun bir oteldir. Bu nedenle de ben oldukça memnun kaldım geçirdiğim bir geceden dolayı.

Odaların lavabosuz olduğunu söylemiyorlar. Odaya çıktığınızda sürpriz oluyor. Holde çok ağır kanalizasyon kokusu, odalar çok pis. Umumi banyo hijyenden çok uzak. Sıcak ve soğuk su kesinlike ayarlanamıyor. Holde ve odada bulunan koltuklar çok pis. Yatak ve çarşaflar çok pis kokuyor. Soğutma adına herhangi bir şey yok. Gecenin geç saati olması, 5 yaşında ki oğlumun çok yorgun olması ve ertesi gün yola devam edecek olmamız sebebi ile çaresizlikten konakladık. Kesinlikle tavsiye etmiyorum.

İzmir Konak'ta, saat 🕒 kulesine, kordon'a, vapur ⛴ iskelesine, metro 🚉 durağına, Agora ören yerine ve kemeraltı çarşısına birkaç dakikalık mesafede. Yaklaşık iki yüzyıllık (önceki zamanlarda şükran han ve İzmirin meşhur Şükran lokantası olarak hizmet vermiş ) tarihi bir binada hizmet veren temiz sakin bir otel.
Odalar eski köy evlerindeki gibi tahta kapılı, içerden sürgü kilitli. Yatak olarak karyolalarda döşekler var ve çok rahat bence.
Tuvalet ve banyo bayan, erkek ayrı ayrı olmak üzere ortak kullanım.
Personel ilgili, otel güvenli, sahibi İlyas Amca çoğunlukla otelde.
Fiyat olarak uygun ( gecelik 35_40TL sadece oda )
Sonuç olarak: Merkezi, ucuz, güvenli.

Türkiye'nin en güzel oteli. Kiç krallığı. 2018'de gecelik tek kişi fiyatı 35 lira. Kalmalısın. ❤

Türk Kurtuluş Savaşı'nda ilk ve en çok toplantı yapılan otel. Milli mücadele döneminde çok önemli bir direniş merkezi. Yazar Erdoğan Baysal In yeni romanı "İzmir'in dağlarında çiçekler açar" ın kahramanı yüzbaşı Mennan burayı çok kullanıyor.The first and most frequent meeting in the Turkish War of Independence. It is a very important resistance center during the national struggle period. Writer Erdogan Baysal's new novel, "Flowers in the mountains of Izmir"s hero Captain Mennan is using it a lot.

Aslı korunarak (sosyal kültürel her anlamda.) Konuklarının devamlılığı sağlanarak yani orada bulabilmeliyiz. Seviyoruz. Hâlâ sürdürenlere şükran!