İstanbul’da İtalya Konsolosluğu’nun bulunduğu İtalyan Konsolosluğu Sokağı’nda yaşadığım ciddi bir haksızlığı paylaşmak istiyorum.

Aynı sokakta ikamet eden bir vatandaş olarak, şirket aracım bana ait iş bilgisayarını evime teslim etmek üzere geldiğinde, konsolosluk çevresinde görevli güvenlik personeli tarafından aracın sokağa girmesine izin verilmedi. Gerekçe olarak, “Virgilio” ismini veren ve yetkili olduğunu belirten bir kişi, sokağın UKOME kararıyla yayalaştırıldığını ifade etti.

Ancak bu açıklama tamamen çelişkilidir, çünkü o an sokakta açık şekilde 15-20 civarında araç vardı. Bu araçların büyük bölümü, o gün konsoloslukta düzenlenen özel davete gelen kişilere, güvenlik görevlilerine ve protokol araçlarına aitti. Yani sokak trafiğe açıktı ama sadece “seçilen” araçlara ve kişilere.

Bu açıkça çifte standart ve keyfi uygulama örneğidir. Eğer UKOME kararı gerçekten geçerli ise, bu karar herkesi kapsamalı, sadece halka değil davetlilere de uygulanmalıdır. Aksi halde, bu sokak kamusal bir alan olmaktan çıkıp, bir grup için özel ayrıcalık alanına dönüşür ki bu da hem hukuka, hem şehir düzenine hem de eşit yurttaşlık ilkesine aykırıdır.

Ben sokakta oturan, vergisini ödeyen bir vatandaş olarak şirket aracımla evime bir iş bilgisayarı dahi getiremezken; davetlilerin araçları sokakta rahatça yer alabiliyorsa burada ciddi bir adaletsizlik ve kamu hakkının ihlali söz konusudur.

Bu durumu, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi, UKOME, ve ilgili kamu kurumları olmak üzere, ayrıca İtalya Konsolosluğu’nun da dikkatine sunuyorum. Herkesin gözü önünde yaşanan bu çifte standarda karşı yetkililerin açıklama yapmasını ve benzer uygulamalara son verilmesini talep ediyorum.