Terapiden önce gerçekten çok kötü bir durumdaydım. Ne hissettiğimi bile bilmiyordum, adeta kendime yabancılaşmıştım. Hayatımı sorguladığım, içimde fırtınaların koptuğu bir dönemdi. Terapi süreciyle birlikte bazı şeyleri fark etmeye başladım. Kendimi tanımaya, ne istediğimi anlamaya başladım. Ne yazık ki bu değişim süreci eşimle aramızdaki ilişkiyi de etkiledi. Zaten zor bir dönemden geçerken, tam da en çok desteğe ihtiyacım olduğu anda, beni bıraktı. Ayrılık sürecine girdik. Kolay olmadı, hâlâ kolay değil… Ama en azından artık kim olduğumu ve neyi hak ettiğimi biliyorum. Terapiden önce kendimi kaybetmiş gibiydim. Ne hissettiğimi ne yaşadığımı anlayamıyordum. Kendime yabancıydım… Terapiyle birlikte hayatıma dışarıdan bakmayı öğrendim. Bazı şeylerin farkına vardım. Ve belki de en çok canımı yakan şey bu farkındalıkların beni yalnızlaştırması oldu. Tam da bu süreçte en çok ihtiyacım olan zamanda eşim beni bıraktı. Zaten zor olan bu dönem daha da ağırlaştı. Şimdi ayrılık sürecindeyiz. Kırgınım yorgunum… ama artık kendime daha yakınım. En zor zamanlarımda yanımda olmasını beklediğim kişi sırtını döndü şimdi hem kendimle yeniden tanışıyor hem de ayrılığın yaralarını sarmaya çalışıyorum. Değişim her zaman kayıplarla gelir bu süreçte eşim yanımda kalmak yerine gitmeyi seçti evet bu da canımı yaktı ama artık biliyorum ki iyileşmek bazen yalnız kalmayı göze almayı gerektirir bu bir son değil kendime dönüş yolculuğumun başlangıcı. Astsubaylık sınavından sonra her şey değişti. Çok istemiştim, çok emek vermiştim… ama olmadı. O gün sadece bir sınavı değil, umutlarımı da kaybettim. Sonra dört ay süren bir sessizlik çöktü içime. Teşhis: majör depresyon. Kendimi tanıyamaz hale geldim, hayattan koptum, aynaya bile yabancılaştım. En çok ihtiyacım olan dönemde, yanımda olmasını beklediğim kişi —eşim— gitmeyi seçti. Bir hayal kırıklığının ardından başka bir yıkımla baş başa kaldım. Şimdi yeniden ayağa kalkmaya çalışıyorum. Kolay değil… Ama artık biliyorum ki, yaşadığım her şey beni biraz daha kendime yaklaştırıyor. Bazen insan sadece anlaşılmak ister yargılanmadan düzeltilmeden eksik görülmeden dinlenmek ister. Ben o ihtiyacımı sizde buldum Hurşit Hocam. Kendi içimde kaybolduğumda bana sessiz ama sağlam bir rehber oldunuz. Ne zaman konuşamasam siz suskunluğumu bile duydunuz. Yaralarımı bastırmadan üzerini örtmeden onlara dokunmayı öğrettiniz. Bana yeniden kendime dönme cesareti verdiniz. Bu yolculukta yanımda olduğunuz için minnettarım. İyi ki varsınız. Bazen bir insanın hayatında sessizce büyük değişimler başlatan biri olur benim için o siz oldunuz. Minnettarım. En mahrem en saklı yanlarımı size açtım. Bunu yapmak kolay değildi çünkü her kelime her his, çok kırılgan ve çok özel bir parçamdı. Hurşit Hocam, bu mahremiyetime gösterdiğiniz saygı sabır ve yargısız yaklaşımınız benim için tarifsiz bir güven kaynağı oldu. Böyle derin bir alanı paylaşabilmek iyileşme yolculuğumun en kıymetli adımıydı. Yanımda olduğunuz beni dinlediğiniz ve en kırılgan halimle bile kabul ettiğiniz için minnettarım.