Yeryüzünde cennetten bir köşe, neresini anlatayım bilemedim. Bisiklet rotamın ilk durağı burasıydı, sonrasında rota falan kalmadı. Türkiye'min dört bir yanını bisikletle dolaştım, böyle zarif, böyle konuksever bir işletme görmedim. Geldiğim ilk andan, zorunlu bir dönüş sebebiyle son ana kadar , üstelik sabahın 04.30'unda sevgili kardeşim Tuncay bey'in beni özel aracıyla Ereğli terminaline kadar götürmesi, yetinmeyip benimle bilet araması, çok afedersiniz, abi, tedarikli misin, para ihtiyacı var mı, diye sorması , insanın ruhunu okşayan ve hala böyle değerli insanların var olduğunu bizzat yaşatması unutulur şey değil. Üstüne üstlük evimin salonunda toz konmasına tahammül edemediğim bisikletimle tüm eşyalarımı gözümü kırpmadan bırakıp döndüm, daha ne diyeyim, belki bunu okuyan tam anlayamaz ama beni tanıyan bilir ancak. Sağolun var olun, hep böyle kalın, Tuncay bey, Seyithan, gece boyunca huzur ve güvenle yatmamı sağlayan kurt köpeği, devasa akbaş, minik yavrular, ürkek ve şaşkın iki kuzu ve doğanın bin bir şarkısını koro ve solo seslendiren minik kuşlar, en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle.