Bu Vatan Ve içerisindeki tüm insanların ; “Boşnak,Arnavut,Laz,Çerkes,Yörük,Türkmen,Abaza,Arap,Kürt”,elhasılı hiçbir etnik köken yada “Alt-üst” kimlik veya “Sağcı- Solcu “,”Ocu-Bucu “ demeden Allah rızası gözeterek yalnızca Vatan topraklarında değil yeryüzünde İslam davasını gönlünde taşıyıp bu memleketin çocuklarına sevgi muhabbet besleyen ,Tüm Ecdat emaneti Devleti Ali Osmaninin yadigarı topraklar hürmetine Aziz Vatanın Bekası uğrunda Can vermiş Kan dökmüş geçmişi derinlerde Kadim bir medeniyetin mensubu Şerefli Tüm Vatan Evlatlarına Allahtan Rahmet dileyerek sözüme başlamak istiyorum,Belkide yaşayan halktan çoklarının Şehitliğimizin nerde olduğu hakkında bilgisi olamayabilir fakat benim kanaatim diğer birçok il ve Valilikten çok daha fazla önem verilerek özenle seçilmiş bir lokasyon olarak tanımlamak istediğim Serdivan ilçe Belediye sınırları içerisinde hakim bir tepede sanki bitirdiklerini ve artık istirahatgahlarında zannettiğimiz vazifelerini adeta hakim bir tepeye kurulu kışladan sürdürür gibiler ve öylede demiyormu ki zaten Hz Allah Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin.” (Bakara: 154)
Buyurularak onlara “Ölü” denilmesi yasaklanmıştır. Çünkü onlar Allah yolunda hayatlarını cömertçe fedâ ettiler. Onların diğer ölüler gibi olmadıkları apaçık bir gerçektir.
“Bilâkis onlar diridirler, Rabb’leri katında rızıklanmaktadırlar.” (Âl-i imrân: 169)
Bu Âyet-i kerime onların ölü zannedilmemesi hususunda kati bir delildir.
“Onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz.” (Bakara: 154)
Onlar fâni hayatı terk ederek ebedi bir hayata ermişlerdir. Kendilerine tahsis edilen yüksek makamlarda merzuk olmaktadırlar. Yerler, içerler, gezerler, dünyadaki hayatın kat kat fevkinde gözlerin görmediği, kulakların işitmediği, akla hayale gelmedik bir hayat yaşarlar. Tasavvur buyurun ki Allah-u Teâlâ onlara nasıl bir hayat bahşetmiştir.
•
Abdullah bin Abbas -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Uhud savaşında kardeşlerimiz şehit olunca Allah onların ruhlarını yeşil kuşların içine yerleştirdi. Onlar cennet nehirlerinden içerler, meyvelerinden yerler ve Arş’ın gölgesi altında asılı bulunan altın kandillere konarlar.
Onlar yiyecek ve içeceklerinin tadını, eğlenip dinlendikleri yerin güzelliğini görünce de: ‘Kardeşlerimizin cihaddan uzak durmamaları ve savaştan yüz çevirmemeleri için, bizim cennette rızıklandırıldığımızı onlara kim bildirecek?’ dediler.
Allah-u Teâlâ: ‘Sizin arzunuzu onlara ben duyururum.’ buyurdu. Bunun üzerine bu âyetler indi.” (Müslim-Ebu Dâvud)
Hadis-i şerif mucibince her sıfata bürünürler, istedikleri kılığa girip çıkarlar, her yeri gezerler, icabında makamdan makama uçarlar.
Buradaki insanlar onları göremezler, bilemezler. Çünkü onlar Âlem-i berzah’ta, Allah-u Teâlâ’nın lütuf desteğindedirler. Âlem-i berzah’ın yanında dünya bir avuç kadardır. Orada perdeleri açıldığı için her tarafı görerek, bilerek hareket ederler. Dünya ile ahireti bir görürler, perde yok çünkü onlarda. Allah-u Teâlâ’nın bildirdiği her şeyden haberdardırlar. Buradaki insanlar bakan kördürler, onlar ise görüyorlar.
Bu gizli bir hayattır, bu hayata “Hayat-ı hakiki” de denilir. Dünyadaki hayata ise “Hayat-ı hayâlî” denilir.
Gizli hayatta hakiki hayat vardır.
Size o gerçek hayatın zevkini duyurmaya, dünyanın değersizliğini göstermeye çalışıyoruz.
Çünkü herkes dünyaya sarılmış gidiyor.””Hakikat Dergisi””
Allahım her birine rahmeti ile muamele etsin ve herbirinin Şehadetini kabul etsin,,,Aminn