Haftada en az 3 kez kafelerde zaman geçiriyorum.ilk defa böyle bir talep ile karşılaştım. 2 kişi Tatlı kahve ve yanında 30 liralık birer su istedik, yanında sadece buzlu bardak rica ettim. Cevap? 25 lira daha. Evet, yanlış duymadınız: Sadece buz ve bardak için 25 TL!

Buz dediğiniz şeyin maliyeti en iyi ihtimalle birkaç kuruş – damacana sudan yapıldığını varsayarsak, en fazla birkaç liraya yüzlerce buz elde edersiniz. Burada mesele para değil, zihniyet. Bu kadar basit bir talep üzerinden neredeyse ürün fiyatına yakın bir ek ücret almak ne misafirperverlikle bağdaşır, ne de sağlıklı işletmecilik anlayışıyla.

Mekan güzel olabilir ama böyle içten pazarlıklı yaklaşımlar, müşteriyi saf yerine koymak demektir. Güler yüzlüymüş, ambiyansı hoşmuş... Hepsi bir yere kadar. Bu tavır, "bir daha gelmene gerek yok" demenin kibar olmayan hâlidir.

Müşteri sadakati, üç kuruşluk buz üzerinden yaratılmaz, ama aynı buz gibi hızlıca buharlaşır.

Hiç bilmediğim bir caddede yürürken denk geldim Renn kafeye. O caddenin sakinliği arasında kalabalığı görünce merak ettim. Dekorasyonundan ambiyansına kadar her şey o kadar özenli ve sıcak ki… Her bir alanı detaylı düşünülmüş.Tam anlamıyla Mısır’ın büyüsünü hissettiren bir yer. Çalışanlarının ve kafe sahiplerinin güler yüzü ortamı daha da samimi kılıyor. Tatlılar ve içecekler hakkında da bilgi vermek isterim sizlere. Bir tiramisu sevdalısı olarak hayatımda tattığım en güzel ve en göz doyurucu tiramisuydu. E tabi bir de yanında sipariş ettiğim kahve tam istediğim yumuşaklıkta hazırlanmıştı.
Öylesine geçtiğim bir caddede çok şey buldum.
Ben ilginiz ve hizmetiniz için çok teşekkür ediyorum.