Kekova Körfezi Likya’daki en şahsına münhasır yerdir bizim için. Üçağız’ın çaprazına düşen çıkıntıdaki Simena’ya gitmek için; konaklayacağımız Mehtap Kaleköy Otelin ev sahibi Saffet Bey bizi teknesi ile alıyor. Kaleköy’e ayak basanlar adanın doğal zenginlikleri karşısında büyülenir bizim gibi muhtemelen! Yıllar yılı bozulmayan küçük bahçeli evler, antik patika yollar, heybetli kalesi, daracık çiçekli sokaklar, yaşlı zeytin ağaçları, keçiler, Likya lahitleri ile sanki zamansız ve hiç değişmeyen bir yerdeyiz!
Deniz sesine aşina odaları, geniş gölgelikli bahçesi ile bir sürpriz gibi @mehtapkalekoy . 5 kuşaktır Kaleköy’lü olan bir aile tarafından işletiliyor.
Konaklacağımız “Luis” isimli odamızda; gözlerimizin önüne sürülen Kekova’nın tam panoraması başımızı döndürüyor. Lahitlerin en zarifi; sonradan yükselen suyun içinde yüzüyormuş gibi görünüyor… Akdeniz’in en kendine özgü, bir benzeri olmayan köyü burası hakikaten...
Tesisin bahçesi yeterince geniş, ister odamızın önündeki verandada ister sahildeki şezlonglarda kendimize izole bir nokta bulabiliyoruz. Akdeniz’in belki de en temiz denizidir burası.
Sabahları Meryem Teyze’nin kendi elleriyle hazırladığı yerel Akdeniz lezzetleriyle dolu kahvaltıdan hiç kalkmak istemiyoruz. Ruhu olan yerleri sevenler için Mehtap Pansiyon tavsiye edilir...
Kahvaltıdan sonra evlerin arasından kıvrılarak, başka harabelere vardığımız antik patika yollar, Simena Kalesi’ne çıkarıyor bizi. Dikenli çalıların koruduğu kaleye çıkınca hiç de beklemediğimiz bir manzarayı görüyoruz: bir lütuf gibi resmen!
Bizden size özel bir not: Kaleköy ilkbaharda bir kilimi andıran sarı ve beyaz papatyaları, yabani kuzgun kılıçları, mor burçakları ve adını bilmediğimiz diğer çiçekleriyle kendine has bir çekicilik taşır. Bu görüntüleri kaçırmayın deriz biz!
Bir odaları da evcil dostlara uygun.
Çocuklu ailelere kapıları açık.
Odalar: 5/5 | Hizmet: 5/5 | Konum: 5/5