Geçen akşam Eskişehir’de hava güzeldi, çocuklarla ne yapalım diye düşünürken uzun zamandır gitmediğimiz Kılıç Lunapark aklımıza geldi. Hem nostalji olur dedik, hem de çocuklar biraz eğlensin. Akşamüstü gittik, hava kararınca lunapark ışıkları yandığında gerçekten çok keyifli bir ambiyans oluşuyor.

Lunaparka girerken herhangi bir giriş ücreti yok, sadece bindiğiniz oyuncak için jeton alıyorsunuz. Jeton fiyatları fena değil, ama bazı oyuncaklar 2-3 jeton istiyor, o yüzden birkaç tur bindirmek istiyorsanız biraz tutar çıkabiliyor.

İlk olarak çocuklar dönme dolaba ve çarpışan arabalara bindi. Arabalar bakımlıydı, içleri temizdi, çalışanlar da gayet dikkatliydi. Güvenlik açısından çocukları tek başına bindirmiyorlar, bu hoşuma gitti. Sonrasında biraz daha adrenalin olsun diye Viking gemisine bindik; yıllar sonra tekrar binince anladım ki yaş ilerledikçe korku seviyesi artıyor 😅

Genel olarak ortam kalabalık ama boğucu değil. Çoğunlukla aileler vardı, gürültü çocuk sesinden ibaretti, rahatsız edici bir durum yaşamadık. Pamuk şeker, mısır, dondurma gibi klasik lunapark atıştırmalıkları da vardı. Çocuklara pamuk şeker almazsak olmazdı tabii, eller yüzler yapış yapış ama yüzler gülüyor, mesele o zaten.

Temizlik konusu beklediğimden iyiydi. Banklar, çöp kutuları düzenliydi. Tuvaletleri kullanmadık ama genel görünümde bir problem yoktu.

Kısacası Kılıç Lunapark hâlâ o eski eğlenceli havasını koruyor. Hem büyükler için nostalji hem de çocuklar için harika bir akşam aktivitesi. Yaz akşamları için birebir. Yine gider miyim? Kesinlikle evet, bir dahaki sefer gondola binmeyi de göze alırsam tam olacak!

Fena değildi ama fiyat olarak bence pahalı ayrıca hizmet ve içerideki kafe ve diğer alanlar yetersiz.