Şanslı olduğum zamanlarda güzel piyano seslerine denk geldiğim, tam ne güzel çalıyor derken çiçekçi ablaların gözüme sapladıkları gonca gül kendime geldiğim tiyatro sahnesinde bir türlü bilet bulamadığım mekan.
Tiyatro oyunları için küçük sayılabilir ama yine de güzel nostaljik havasını hissetiriyor..
1925 yılında, Kadıköy’de denizden doldurularak elde edilen meydan üzerine, 225.000TL ile Hal Binası yapılmak istenir. İnşaat yapılan alan Caferağa Mahallesinde İBB nin mülkiyetindeki arsadadır.
1927 yılında bitirilen binanın mimarı İtalyan U. Ferrari’dir. Cephelerindeki oymalardan dolayı neoklasik tarz denilen bina 1930 yılı öncesine ait olduğundan 1. Ulusal Mimarlık Dönemi örnekleri içinde sayılmaktadır. Esnafların kiralamadığı bina boş kalmıştır.
Bina kara tarafına bakan U şeklindedir. Simetrik U şeklinin iki yanındaki binalar iki katlıdır. Altlarında 7 adet kemerli dükkân vardır. Bunların başındakinden üst kata çıkılabilir. Deniz tarafındaki bina ise iki yandaki binaların arasına sıkışmış tek katlı bina görünümündedir.
1938 yılında yıkılması bile düşünülmüş. Bu arada Altıyoldan aşağı gelen caddenin üzerindeki istimlâkler yapılıp yol açılmış ve sebze-meyve toptancılarına kullanma zorunluluğu getirilmiştir.
1940-1980 arası itfaiye ve belediye kurum binası olarakda kullanılmış.
1984 yılında Kültür Merkezi olması için elden geçirilmiş ve İstanbul Belediye Konservatuarı öndeki binanın üst katına taşınmıştır.
1986 yılında Belediye Konservatuarı İstanbul Üniversitesine bağlanmıştır. Dolayısıyla burası İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı olmuştur. Binanın hal olarak kullanılan kara tarafındaki iç avlusu boş kalmıştır.
1989 yılında kara tarafındaki iç avluya Haldun Taner Şehir Tiyatrosu yerleştirilmiştir.
2010 lu yıllarda Yeldeğirmeni tarafındaki binanın ucuna Kızılay Kan Alma Birimi yapıştırılmıştır.