Hindibağı Deneyimimiz – Hayal Kırıklığına Uğradık

Abant’ta konaklarken bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine “Hindibağı”na uğramadan dönmeyin dediği için son günümüzü burada geçirmeye karar verdik ve yerimizi ayırttık. Tesise vardığımızda önce yemek yiyelim dedik, odaya henüz bakmamıştık. Yemekler için “kötü” diyemem; ortalama lezzetteydi.

Ancak restoran kısmındaki tuvalet hem oldukça dardı hem de rahatsız edici bir koku vardı. Temizlik açısından da iyi bir izlenim bırakmadı. Belki o gün orada çok fazla çocuk vardı ve yeterince temiz kullanılmamış olabilir.

Yemekten sonra kalacağımız odayı görmeye geçtik. Büyük hobbit evinde kalacaktık. Odanın içi oldukça karanlıktı. Alt katta bir kanepe vardı, ancak duşa kabin açık alandaydı ve sadece bir perde ile ayrılmıştı. Yanımda bir arkadaşım olduğu için bu durum bizi oldukça rahatsız etti.

Sandalye çok kirliydi; üzerlerinde büyük lekeler vardı. Ayrıca duvarda sanki kahve fırlatılmış gibi bir leke göze çarpıyordu. Belki temizlenmeye çalışıldı ama leke çıkmamıştı. Odanın içinde büyük sivrisinekler uçuyordu ve loş ışık yüzünden ortam iyice basık ve huzursuz ediciydi. İçeri adım attığım anda içimde bir ürperti hissettim, "Bu gece burada nasıl uyuyacağım?" diye düşündüm. Arkadaşım da aynı fikirdeydi. Bu yüzden konaklamadan ayrıldık ve tekrar Abant’ta daha önce kaldığımız otele geri döndük.

Genel olarak benim için hoş bir deneyim olmadı. Eğer doğayla iç içe, çadır kampından biraz daha konforlu bir deneyim arıyorsanız burası sizin için uygun olabilir. Ama beklentiniz temizlik, konfor ve biraz da lüksse, maalesef tavsiye etmiyorum. Çünkü biz aynı fiyata içinde jakuzisi, geniş balkonu olan çok daha lüks bir otelde kalabildik.

Tercihinizi beklentilerinize göre yapmanızı öneririm. Bizim gibi hayal kırıklığı yaşamayın.