Kusura bakmayın ama gerçekten de okul kötü, bu liseye gelirken önce güzel bir düşünün. Öncelikle yurt genelinde devrecilik var, biri ile tartışırsanız hatalı da olsa o kişi sizden büyük olduğu için haklı oluyor. Sadece öğrenci bazında da bu değil idari açıdan da böyle. 9-10’lara asla gösterilmeyen toleranslar 12’lere sanki hiç sorun yokmuş gibi gösteriliyor. Ne hikmetse sırf birisi sizden 2-3 yaş daha büyük olduğu için konu ne olursa olsun haksız duruma düşüyorsunuz. Herkes için böyle demiyorum, tabii yurt içinde niyeti iyi ve kaliteli insanlar da var. Fakat maalesef 120 kişi içinden iyi insanları bulmak samanlıkta iplik aramak gibi. İkincisi, buraya geldiğiniz andan itibaren kafanızda bir nakil fikri oluşuyor. Belki ortam hoşunuza gitmiştir, ya da her gün bulgur ve makarna ile işkence görmekten hoşlanıyorsunuzdur ama burası sağlıklı bir insanın yaşaması için yeterli olanağı asla sunmuyor. Olay ne zaman idareye ya da velilere taşınsa karşınıza “Devlet desteği sınırlı.” bahanesini sunuyorlar ve konu oracıkta kapanıyor. Hele bir yemek yapıyorlar, ne olduğu belli değil sanırım tatlandırsın diye üstüne patlıcan tohumu atıyorlar ama yemek sigara kokuyor. Bir seferlik bir olay da değil bu. O yemek ne zaman servis edilse hep aynı koku. Sebebi tabii ki aşçımızın sigara içmesi değil, sebebi aynı yağ ile 10-15 kere yapılması. Ve bundan emin olduğumu söyleyebilirim. 3 ayda bir görevli geliyor diye düzgün yemek çıkıyor ve onu da elimizden gelen bu diyerek başımıza kakıyorlar. Yemeklerle ilgili velilere söyledikleri tek mazeret “Anne evindeki yemeği tabii yapamayız.”. Kardeşim, kimse sizden annelerimizin yaptığı gibi yemek beklemiyor. Sadece yemek yeterli olsun ve aynı yağdan yapılmasın istiyoruz. Ben dahil çoğu arkadaşım bundan yorulmuş durumda. Üçüncüsü, yurtta ders çalışıp bizi gururlandırabilen arkadaşlarımız var. Fakat onlar ciddi bir azınlık. Cidden ders çalışmak istiyorsanız bile tam anlamıyla dikkatinizi verebilmeniz imkansız. Çünkü sizi 2 saat boyunca 14-18 arası yaş grubundan insanlar barındıran bir kümese tıkıp düzgün bir biçimde ders çalışmanızı bekliyorlar. Bu normal insanlar için yeterince sıkıntılı iken derslerini düzeltmeye çalışıp zaten streslenen kardeşlerimiz için asla mümkün değil. Buraya gelen herkesin kafasında nakil fikri oluşuyor. Dördüncüsü, spor açısından en azından belli bir hedefiniz varsa asla bu okula gelmeyin. Beden eğitimi öğretmenleri kötü insanlar değil. Anlayışlılar. Fakat buradan çıkıp belli bir konuma gelmeniz asla mümkün değil. Ne sınıflararası turnuvalar düzgün ve belirli tarihlerde yapılıyor ne de bölgesel turnuvalar için bir çalışma var. Öğrenciler beden eğitimi öğretmenlerine ne kadar “Havalar soğuyor, turnuvayı yapıp bitirelim.” dese bile kimse doğru düzgün bir cevap vermiyor. Basketbol ve voleybol ile alakalı sınıf çapında hiçbir etkinlik yapılmıyor. BAL ve NKV karşısında oynanan ve okulun her sene kazandığı 3v3 basketbol “turnuvasını” etkinliğe dahil etmiyorum. Kimse kusura bakmasın arkadaşlarımızın emeklerine oldukça saygı duyuyorum ama her sene aynı okullarla sene sonuna sıkıştırılan ve kimsenin doğru dürüst önemsemediği bir turnuva ne benim açımdan ne de sportif açıdan bir önem teşkil etmiyor. Beşinci ve son olarak, bazı öğretmenler size saygı veya sevgi göstermeden sizden karşılıksız saygı bekliyor. Bu normal değil. Şu ana kadar bulunduğum tüm okullarda öğretmenler öğrencileri anlamaya çalışan insanlar idi. Fakat burada öyle değil. Yine tekrarlıyorum “bazı” öğretmenler kendilerini öğrencilerden daha okumuş ve üstün gördükleri için öğrencilerin sorunlarını küçük görebiliyor. Kendi başınıza ne yapmaya çalışırsanız çalışın önünüze taş koymaya çalışan öğretmen ve öğrenciler var. Bir okulda sizi dersten soğutan öğretmenler ve okuldan soğutan öğrenciler varsa o okul iyi bir okul olamaz. Tabii iyi niyetli ve dersine önem veren öğretmenler de var. Fakat bu okulda iyi olan diğer her şey gibi onlar da azınlık konumda.