Dokunaklı bir yaz akşamında kendimizi nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde puslu bir yolda bulmuştuk. Oysa ki hayallerimizde iç ısıtan gün batımıyla huzurlu bir Manisa akşamı vardı. Belli ki yolculuğun henüz ilk saatlerinde kaybolmuştuk, yolumuzu bulmakta güçlük çekiyorduk. Nereye gitsek bizi takip eden bir sisin içinde gibiydik, görüş mesafemiz oldukça düşmüştü fakat hala sevgilimin aşk dolu gözlerini görebiliyordum. Bu bana devam etmem için güç veriyordu.
Arabalardan pek anlamam, ürkütücü sisin içinde süzülürken garip bir ses geldi. Bu sesi tarif edemiyorum ilk kez duyuyordum fakat kaputtan geldiğine emindim. Yavaşladık ve ardından durduk. Motordan ufak bir duman yayılıyordu. Bu duman korkuyla kaplanmış kalbimden süzülen cılız cesareti simgelercesine kesik kesik havalanıyordu. Ne yapacağım hakkında ufak bir fikrim bile yoktu. Telefonlarımız çekmiyordu, bir süre yoldan geçenlerden yardım istemek adına bekledik fakat ne gelen ne de giden vardı.
Umudumuzu neredeyse kaybetmiştik, geceyi nasıl geçireceğimizin planlarını yapıyorduk. Tam o sırada güçlü bir rüzgar esti, bu rüzgar bütün sisi dağıttı. Sonunda etrafımızı saran sisten kurtulmuştuk. Fakat gördüğüm şey karşısında gözlerime inanamadım, bu bir rüzgar değildi. Hafifçe havada süzülen esmer bir adam, sırtında pelerini, göğsünde "H" harfiyle sadece üfleyerek bütün sisi dağıtmıştı. Yanımıza yaklaştı, doğal tepkimiz korkmak olmuştu, ancak iyi niyetli olduğunu hissedebiliyorduk. Gözlerimize baktı ve yaşadıklarımızı sanki telepatik bir biçimde öğrenmişcesine "buralarda karanlık güçler yolcuların peşini kolay kolay bırakmaz, daha dikkatli olmalısınız" dedi. yumuşak bir el hareketiyle arabamızdaki sorunu giderdi. Dokunmamıştı dahi, şok içerisindeydik.
Bir anda uyandım, kız arkadaşım arabanın önünde oturmuş gün batımını izliyordu ben ise arabanın içinde uyukluyordum, kafam çok karışmıştı, gördüğüm rüya gerçek olmalıydı. Yanına çıkıp sormak istiyordum ama çok saçmaydı, ne diye soracaktım? Bu sadece bir rüyaydı. El freninin yanında duran gözlüğüme yeltendim. Elime bir kart geldi. Üzerini okuduğumda içime bir huzur yerleşti, artık biliyordum. Nerede olursak olalım, gözü bizim üzerimizde olan ve bizi koruyan biri vardı. Kartın üzerinde "Güler Oto Kurtarma ve Forklift Kiralama Hizmeti" yazıyordu. Dışarı çıktım kız arkadaşıma kartı uzattım. Okuyup bana bakıp onaylarcasına kafasını hafifçe salladı. Gülümsedik. Artık uzun yola çıkarken hiç korkmamıza gerek yoktu.