14. Yüzyılda Mevlevihane olarak inşa edilen bina daha sonra camiye çevrilmiştir.
Mevlana Hazretlerinin torunu Ergun Çelebi burada medfundur.
Camiiçi dairesel yapısıyla tipik bir mimari eser olarak göze batar.
Altında medfun bulunan Mevlevi büyükleri son restorasyonla zeminin altına (toprağa) indirilmiş. Bu haliyle türbe özelliği daha arka planda kalmış. Caminin ortasındaki kuyu cam kapak ile daha dikkat çeker hale gelmiş. Bahçesindeki haziresinde de medfun olan Mevlevi zatları ziyaret etmek mümkün.
Kürsü olarak görünen ahşap yapı başka yerde görüşmeyecek zariflikte.
Halk arasında Dönenler Camii olarak bilinen yapı, ziyaretçilerin yeterince bilgi sahibi olamayacağı kadar enformasyon yoksunu. Sanıyorum bu yüzden halk arasında farklı efsanelere konu olmuş.
Mevlana’nın oğlu Sultan Veled Kütahya için aşağıdaki beyitleri kaleme almıştır.
Kütahya’da bir ay kalana ne mutlu, İki ay kalacak olursanız, daha fazla müstefid ve münfeyiz olursunuz.
Kütahya kusursuz bir güzeldir. Böyle kusursuz güzele zeval olur mu?
Ya rab, bu memlekete kaza bela verme, Cennet, Kütahya’nın ya altındadır ya üstünde,
Feda olsun Lahor, Keşmir, Tebriz Kütahya’ya”