Kedimi öldürdüler
Bu şikayeti, veterinerlik işinde yeterince ehil olmayan kişilerin ihmalkarlığı sonucu kedim Simsim’in ölümüne yol açması nedeniyle yapıyorum.
Klinikte bir süre bekledikten sonra ilk veteriner hekim kedimi inceledi ve kedimin ne yapmış olabileceğini sordu. Kedimizin çok sakin olduğunu ve herhangi bir şey yapmadığını, belki dolaptan düşmüş olabileceğini veya köpeğimizle oynamış olabileceğini belirttik. Veteriner, kedimin bacakları ve omurgasında kırık olup olmadığını anlamak için röntgen çekeceğini söyledi. Kedim bacaklarına hiç tepki vermiyordu.
Röntgen sonuçlarında herhangi bir kırık olmadığını öğrendik (röntgen görüntüleri mevcuttur). Veteriner, kedinin şok veya sinirsel bir durumu olabileceğini ya da birisi tarafından darp edilmiş olabileceğini söyledi, fakat böyle bir durumun imkansız olduğunu belirttik. Ancak veteriner bu duruma fazla önem vermedi. Kedinin karnının dolu olduğunu, ancak boşaltılacağını merak etmeyin dedi ve altı tane iğne yapacağını söyledi:
• Synulox
• Antoxil
• Transamin
• Fit K
• Theranekron
• Vetalert
Son olarak, ertesi sabah saat dokuzda genel hastaneye gitmemizi ve kediyi daha detaylı bir muayene ettirmemizi tavsiye etti. Kedimizle eve döndüğümüzde bitkin ve sessizdi, iğnelerin yan etkisi olduğunu düşündük.
Ertesi sabah kalktığımızda kedinin durumu daha da kötüleşmişti. O dönemde evimizde bazı zehirli bitkiler olduğunu fark ettik ve kedinin bu bitkilerden zehirlenmiş olabileceğini düşündük. Hemen tekrar kliniğe gidip durumu bildirdik ve yeniden teşhis yapılmasını istedik. Bu sefer farklı bir veteriner muayeneye geldi ve kedinin zehirlenip zehirlenmediğinden emin olamayacağını söyledi. Yine de kediyi fiziksel olarak muayene etti ve dün yapılan enjeksiyonları kontrol etti. Veterinerin yüzünde bir endişe belirdi ve dört iğne daha yaptı:
• Antoxil
• Fit K
• Transamin
• Histavet
Bu kadar fazla iğnenin zararlı olup olmadığını sorduğumuzda, veteriner tabiki hayır dedi kedinin iyiliği için olduğunu belirtti. Ayrıca bize herhangi bir ücret talep etmedi, ve bizimle ve kedimizle baya iyi davranıyordu ve sanki birşey biliyormuş ama bize söyleyemiyor gibiydi fakat ilk gün 3700 TL ödeme yapmıştık. Yine de ertesi sabah saat dokuzda hastaneye gitmemizi tavsiye etti. Ancak eşimin ailesi ve ben bu duruma güvenmedik ve aynı gece kedimizi acilen Universal Avcılar Hayvan Hastanesi’ne götürdük çünkü kedimiz çok yorgun görünüyordu ve bacakları buz gibi olmuştu.
İstasyona gittik ve doktor onu gördüğünde bize geç kaldığımızı söyledi. Biz de ona hikayeyi başından itibaren anlattık ve hangi kliniğe götürdüğümüzü merakla sordu. Ona aldığı iğnelerin kağıdını gösterdik, doktor iğnelerin sayısına şaşırdı ve hepsinin boş olduğunu, hatta bazılarının durumu için çok zararlı olduğunu söyledi. Tesadüfen bütün iğnelerden bir tanesi doğru olduğunu söyledi sadece . Ona "Peki, şimdi durumu nedir?" diye sorduk, üzgün bir ifadeyle bize çok geç kaldığımızı ve kedinin ayaklarının donduğunu, hayatta kalma ihtimalinin çok düşük olduğunu söyledi. Bu, kedinin kalp krizi geçirdiği ve ilk saat içinde müdahale edilebileceği anlamına geliyordu, ancak yanlış teşhis nedeniyle zaman kaybettik ve bu, durumunun çok kötüleşmesine neden oldu. Hayatta kalma ihtimali çok azdı. İlk doktorun, ayaklarının felç olduğunu fark etmemesine nasıl şaşırdığını söyledi; bu, kalp krizi geçirdiğini doğruluyordu. Ayrıca ilk doktorun yaptığı röntgende kalbinin büyüdüğünü gösteriyordu.
Yoğun bakıma girdi, komaya girdikten sonra iki gece sonra cumartesi sabahı saat dörtte hayatını kaybetti.