Bornova küçük park in bunaltıcı kalabalığından ufak bir adım uzaklıkta, geniş büyük ve tamamen açılan yapıdaki pencere kapıları ile sizi yan evin bahçesinde dikili zeytin ağaçları ile bile buluşturuyor. Yan bahçedeki 4-5 kedi ortamı güzelleştiren doğa dostu varlıklar... Mekânın geniş oluşu, koltukların rahatlığı ve masaların gruplara göre yeterli sayı ile dağılması hoşuma gitti. En arka taraf kalabalıktı, bi dahaki sefere içeriye zeytin ağacı yaprağı bile düşebilecek güzellikteki o köşede oturacağım.
Personel ise mekandan çok daha fazla ilgiliydi. Önüne araba park etme şansımızı sağlayan Fırat Bey ve yeri bulmakta zorlanan arkadaşımız için benimle beraber sokakta koşan Onur Bey; erinmeden yaptıkları bu hareketlerle, güzel yardımsever birer ornektiler.
Menüde en sevdiğim şey ise patates cipsinin az gelmesiydi. Evet az gelmesi. Çoğu mekânda patetes cipsi, yemek az gelmesin doyun diye; ya da menü zengin gibi görünsün diye çokça servis ediliyor. Ben bu farklılığı çok takdir ettim. Herhalde en büyük eleştirim, çeşme kumrusunun ekmeğinin azıcık tazelikten uzak oluşu ve sade istediğimiz kahvenin orta şeker kıvamında gelmesi olabilirdi. Bir de bebek sandalyesi yoktu. ;)
Bu arkadaşların mekanı oldukça güzel, iyi bakmasını bilen için ideal; iyi davranan için de daha bir ilgi görülen deneyimler yaşatacaktır. Tekrar görüşmek üzere..