Sokakta düğün, kına, nişan, sünnet yerine hem konforunun ingiliz saraylarını aşan yönü ile insana "öldüm de cennette miyim!" hissi veren, hem de sokak keyfi yaşatan bu yerde sık sık şahit olduğum eğlenceler; Geçmiş zaman okur ki, hayali cihane bedel duygusu veriyor. Tam teşkilatlı elektrikli araç dolum tesisinden kıvrılıp, tünele girdiğinizde size "işte diriliş budur" dedirten karanlıkları yara yara fotojenik ışıklandırması ile park olanağı da sunulması, düğün salonunun arka kapısı olması, kimyasal sigara ilişkisi, tesisin ne kadar dikkatli bir belediye fasliyeti ile görkemli bir şekilde tesis edildiğini tam düşünürken, karşınıza çıkan kimyasal tanklar; "işte budur! Kent ve sokak ve emek korunacaksa, böyle ortalık yerde göstere göstere korunur" dedirtiyor. Adı geçen tosun, bir klasik grafiti olarak her zamanki gibi duvar faalyeti için özendiriliyor ve tam bitti derken, yolda, tünelde karşınıza dikilen kinyasal tankerin fren tıslaması ile enfes bir nitrat kokusu çevreye yayılıyor. Şimdiye dek hiç olmamıştır fakat tankerin bıraktığı boşluk, kütük hariç herkesin geçmesine müsaade ettiği için zorlanmadan aradan sıyrılabiliyor ve son adımı duvar kenarında dinlenen boyama emekçilerin kahkahaları arasından geçerek, okuldan çıkmış gençlerimizin geleceği hakkında parlak fikirlerle bitiriyorsunuz. Özetle düğün, dernek için uygun bir atmosfer. Ümraniye belediyesine ve komple memur ve esnaflarımıza, halkımıza, muhtarımıza, kültürlü eğitim kadromuza bu hürriyet abidesine gösterdikleri ilgi için... yer bitti.