4 Haziran 2025 tarihinde, annemin 60. yaş gününü kutlamak üzere dört kişi olarak büyük bir heyecanla Amanruya restoranınıza geldik. Ne yazık ki, yaşadığımız deneyim tam bir kabustu.

Masa başına geçtikten kısa süre sonra ciddi bir böcek istilasıyla karşı karşıya kaldık. Rahatsızlık içerisinde sinekleri kovmaya çalışırken, bir yandan da çözüm arayışına girdik. O akşam servisimizden sorumlu personel, bu durumun bize özel olmadığını, tüm misafirlerin bu sıkıntıyı yaşadığını söyledi. Bu açıklama, durumun otel tarafından bilindiğini ama rezervasyon esnasında tarafımıza belirtilmediğini kanıtlamış oldu.

Aman gibi global bir zincirin restoranına gelindiğinde, misafirlerin yüksek bir bedel karşılığında kusursuz bir deneyim beklentisi içerisinde olmaları son derece doğaldır. Hele ki bu bir doğum günü gibi özel bir günse… Ancak biz, kıyafetlerimizin içine kadar giren sinek ve böceklerle baş etmeye çalışırken, bırakın keyif almayı, fiziksel konforumuzu dahi koruyamadık.

İlaçlama yapılıp yapılmadığını sorduğumuzda önce yetersiz olduğunu söylediler, ardından “orman içindeyiz” bahanesiyle durum açıklanmaya çalışıldı. Her seferinde değişen açıklamalar, bizi geçiştirmeye çalıştıklarını gösterdi.

Dışarıda, havuz başında keyifli bir akşam geçirmek amacıyla geldiğimiz bu restoranda, iç mekâna geçmek zorunda kaldık. Bu, gece boyunca üçüncü masa değişikliğimiz oldu. Tüm bu rahatsız edici gelişmelerin ardından aramızda durumu konuşurken, yeme-içme müdürü unvanına sahip bir çalışan masamıza gelerek, oldukça kaba bir şekilde “isterseniz gidebilirsiniz” deme nezaketsizliğinde bulundu. O noktada gece bizim için tamamen sona erdi.

Yedi kuşaktır hizmet sektöründe olan bir aileden gelen, müşteri memnuniyetine ve profesyonelliğe hayatı boyunca önem vermiş biri olarak, ilk defa bu denli saygısız bir üslupla karşılaştım. Böyle bir yaklaşımın Aman gibi bir marka ile hiçbir şekilde bağdaşmadığını belirtmek isterim. Uluslararası bir zincirin restoranında, duyduğu eleştirileri kişisel alıp misafire adeta laf sokma çabasına giren 40 yaş üstü bir yöneticinin olması, markanıza zarar vermekten başka bir şey değildir.

Saat 21:00’ı geçmiş, bulunduğumuz konum itibariyle başka bir restorana geçme imkânımız kalmamıştı. Bu nedenle yemeğimizi mecburen burada tamamladık. Ancak yaşananlardan dolayı doğum günü pastasını kesmek dahi içimizden gelmedi. Hesapla birlikte getirilmesini talep ettik. Bu süreçte ne bir özür, ne de herhangi bir telafi çabası tarafımıza gösterildi.

Hesap sonrası kalkmak üzereyken yeme-içme müdür yardımcısı arkadaş masamıza gelip yaklaşık 15 dakika boyunca bizimle konuştu ancak bir kez olsun özür dilemedi. Üstelik yeme-içme müdürünün, bizim aramızdaki konuşmayı “duygusal olarak” algılayıp kırıldığını ve bozulduğunu ve bu yüzden “isterseniz gidebilirsiniz” dediğini bize savundu. Hizmet sektöründe, hele ki bir yönetici pozisyonunda olan birinin, misafir eleştirilerine duygusal tepkiler vererek kırılması ve bunu profesyonellik dışı bir şekilde yansıtması kabul edilemezdir.

Bu kişi restoranın sahibi değilse, bu kadar içerlemesi manasız; eğer sahibi olsaydı, misafirle zaten bu şekilde konuşmazdı ve yapıcı olurdu. Neticede, ne kendisinden ne de müdür yardımcısından tarafımıza bir özür ya da telafiye yönelik en ufak bir jest sunulmadı.

Kısacası, annemin 60. yaş günü için özel olarak seçtiğimiz bu akşam, sizin için belki sıradan bir gün olabilir ama bizim için son derece önemliydi ve yaşananlar bu özel günü geri dönülemez şekilde mahvetti.

Tüm bu sebeplerle, yaşadığımız deneyimin Aman gibi bir dünya markasının standartlarının çokça altında olduğunu ve hizmet kalitesi açısından kabul edilemez bir seviyede kaldığını belirtmek isterim. Gerekenin yapılmasını ve bu olayın hem insan kaynağı hem de misafir ilişkileri açısından ciddi bir şekilde değerlendirilmesini rica ederim.