Приятное место, великолепный хозяин заведения. Блюда хорошие, вкусные, но не что-то восхитительное.

RESTAURAN

Güzel bir yer, harika bir sahibi var. Yemekler güzel, lezzetli ama muhteşem değil.

RESTORAN

The food was amazing. They were very welcoming and the whole experience was very pleasant. Highly recommend!

Yemekler harikaydı. Çok misafirperverlerdi ve tüm deneyim çok keyifliydi. Kesinlikle tavsiye ederim!

👎👎👎👎Unfortunately, our experience at Pardun Agora was disappointing from the very start. When we arrived by car, no one came to greet us. The staff were just sitting on the terrace, watching us without any interest. In Turkey, we’re used to warm welcomes — hosts usually come out to greet their guests. Here, we felt invisible. I even walked up myself and asked, “Hello, why is no one welcoming us?” Only after that did I receive a rather forced reply.

I also noticed that the wife of one of the owners had a problem with her leg. Out of kindness, I offered to help. I gave her a free medical consultation, explained that the injection was done incorrectly and that the nerve was pinched. I even showed how to massage the area properly. In the end, I did more for them than they did for me.

Later, when speaking with another owner — I believe it was the brother — I tried to mix Turkish and English to understand what language he preferred. Instead of polite communication, he raised his voice at me, saying I should “choose either Turkish or English”, which felt rude and unnecessary.

In the morning, when we came down hoping for breakfast, no one even acknowledged us. No “good morning”, no offer of food — as if we didn’t exist.

What upset me most is that this hotel became popular not because of genuine hospitality, but because of aggressive marketing and investments. Meanwhile, smaller, truly kind family places remain unnoticed.

For example, at Haus Yasemin Pansiyon, the owner himself took us on a donkey tour through ancient places, and then on a boat the next day — simply because he understood why we had come and wanted to share the beauty and spirit of the region. It came from the heart.

At Pardun Agora, no one offered us anything, even though they know the value of this historic area. All they said was, “there are some books, read if you want” — as if we weren’t worth their attention.

Sadly, we will not return to Pardun Agora and cannot recommend it. A hotel without heart can never be truly welcoming.

👎👎👎👎Maalesef Pardun Agora'daki deneyimimiz en başından itibaren hayal kırıklığı yarattı. Arabayla geldiğimizde kimse bizi karşılamaya gelmedi. Personel terasta oturmuş, ilgisizce bizi izliyordu. Türkiye'de sıcak karşılamalara alışkınız; ev sahipleri genellikle misafirlerini karşılamak için dışarı çıkar. Burada ise kendimizi görünmez hissettik. Hatta kendim bile gidip "Merhaba, neden kimse bizi karşılamıyor?" diye sordum. Ancak ondan sonra biraz zorlama bir cevap aldım.

Ayrıca ev sahiplerinden birinin eşinin bacağında bir sorun olduğunu fark ettim. Nezaket olsun diye yardım teklif ettim. Ücretsiz tıbbi konsültasyon verdim, enjeksiyonun yanlış yapıldığını ve sinirin sıkıştığını açıkladım. Hatta bölgeye nasıl doğru şekilde masaj yapılacağını bile gösterdim. Sonunda, onların bana yaptığından daha fazlasını ben onlara yaptım.

Daha sonra, sanırım kardeşi olan başka bir ev sahibiyle konuşurken, hangi dili tercih ettiğini anlamak için Türkçe ve İngilizceyi karıştırmaya çalıştım. Kibar bir iletişim kurmak yerine, bana sesini yükselterek "Türkçe veya İngilizce" dememi söyledi; bu kaba ve gereksizdi.

Sabah kahvaltı umuduyla aşağı indiğimizde kimse bizi fark etmedi bile. Ne bir "günaydın", ne de bir yemek teklifi - sanki yokmuşuz gibi.

Beni en çok üzen şey, bu otelin gerçek misafirperverliği sayesinde değil, agresif pazarlama ve yatırımları sayesinde popüler olmasıydı. Bu arada, daha küçük, gerçekten nazik aile işletmeleri fark edilmiyor.

Örneğin, Haus Yasemin Pansiyon'un sahibi bizi antik mekanlarda eşekle bir tura, ertesi gün de tekneyle gezdirdi; çünkü neden geldiğimizi anlamış ve bölgenin güzelliğini ve ruhunu paylaşmak istemişti. Yürekten gelmişti.

Pardun Agora'da, bu tarihi bölgenin değerini bilmelerine rağmen kimse bize bir şey teklif etmedi. Tek söyledikleri, "İsterseniz okuyun, birkaç kitap var" oldu; sanki ilgilerine değmezmişiz gibi.

Ne yazık ki Pardun Agora'ya bir daha asla gitmeyeceğiz ve tavsiye de edemeyiz. Kalpsiz bir otel asla gerçek anlamda misafirperver olamaz.

Petite pension de charme dans l'ancienne cite antique de Heraklia. Les chambres sont jolies et propres et la famille qui tient l'établissement est au petit soins. Mention spéciale pour la table qui propose une cuisisine gouteuse se basant exclusivement sur des produits de saison et le circuit court.

Heraklia antik kentinde büyüleyici küçük bir pansiyon. Odalar güzel ve temiz ve işletmeyi işleten aile çok dikkatli. Özellikle mevsimlik ürünlere ve yerel ürünlere dayalı lezzetli yemekler sunan restorana özel bir parantez açmakta fayda var.

Awesome experience, awesomeness location, great hosting!
Everything was perfect. The hike and the boat tour (is a most), just didn't want to end. But at the end we were spoiled with a delicious Michelin dinner.
Our guide, Mithat experienced and knowledgeable about the history of the places. You did perfect!
To bad we didn't stay longer, but definitely need to return.
Cheers from Romania!

Harika bir deneyim, harika bir konum, harika bir ev sahipliği!
Her şey mükemmeldi. Yürüyüş ve tekne turu (ki bu bir harika), hiç bitmek istemedi. Ama sonunda lezzetli bir Michelin akşam yemeğiyle şımartıldık.
Rehberimiz Mithat, yerlerin tarihi hakkında deneyimli ve bilgiliydi. Mükemmel bir iş çıkardınız!
Daha uzun süre kalamamamız kötü oldu ama kesinlikle geri dönmemiz gerekiyor.
Romanya'dan selamlar!

Michelin gurme advice 💫 - very delicious local restaurant, where they serve bread 🍞 that is made from 40 years old yeast! And of course the eel fish from the local Bafa lake! Definitely worth to visit! ❤️

Michelin gurme tavsiyesi 💫 - 40 yıllık mayadan yapılmış ekmek 🍞 servis eden çok lezzetli yerel restoran! Ve tabii ki Bafa gölündeki yılan balığı! Kesinlikle ziyaret etmeye değer! ❤️

Had a lovely afternoon and a perfect lunch in this cozy place. Everything was great; from the starters to the dessert. I liked the vegetables and the fish in particular. The staff also deserves a mention with their great service and helpfulness.

Bu rahat yerde güzel bir öğleden sonra ve mükemmel bir öğle yemeği yedim. Her şey harikaydı; başlangıçlardan tatlıya kadar. Özellikle sebzeleri ve balıkları beğendim. Personel ayrıca mükemmel hizmet ve yardımseverliğiyle anılmayı hak ediyor.

A well-deserved Green Michelin Star for a place that offers a warm family atmosphere, delectable homemade meals, stunning natural surroundings, and humble yet intellectual hosts—a truly rare and unforgettable experience.

Sıcak bir aile ortamı, nefis ev yemekleri, göz alıcı doğal çevresi ve mütevazı ama entelektüel ev sahipleri sunan bir mekana layık görülen Yeşil Michelin Yıldızı - gerçekten nadir ve unutulmaz bir deneyim.

Dans le cadre de notre 4eme voyage en Turquie on a loué 3 nuits dans 3 logements différents pour découvrir la région entre Izmir et bodrum.
Ici on a été logé dans une chambre avec sdb (bungalow) dans un environnement naturel fleuri.
Le gros bémol de cette prestation est le fameux rapport qualité prix qui est extrêmement défavorable (336€ pour 3 nuits petits déjeuners inclus).
La chambre est petite et ne permet pas de laisser sa valise ouverte au sol.
On a dîné 1 fois dans la pension pour un prix également exorbitant (70€ environ pour 2 en ayant encore faim à la fin du repas).
Petit déjeuner Turc classique mais malheureusement tous les matins on devait trier les tomates cerises pourries des tomates saines.

Nb: dans le cadre de ce voyage, je mets ce petit aparté sur tous mes avis concernant les évolutions tarifaires en Turquie par rapport à ce qu'on a connu en 2016 et auparavant lors de nos 2 précédents voyages effectués à la même période (octobre, novembre) et pour le même niveau de prestations.
Le prix des logements mais également de la restauration a grimpé en flèche.
Les prix ont plus que doublé (110€ la nuit en moyenne contre 30 à 40€ auparavant lors de nos précédents voyages).
Pour comparaison à cette même période les prix affichés en France sont d'environ 50/60€ (rb&b) alors que le niveau de vie est bien supérieur en France...(Salaire moyen turc: 500€/600€)

Türkiye'ye dördüncü seyahatimizin bir parçası olarak, İzmir ve Bodrum arasındaki bölgeyi keşfetmek için üç farklı konaklama yerinde üç gecelik konaklama yaptık.
Burada, doğal ve çiçekli bir ortamda, banyolu bir odada (bungalov) kaldık.
Bu konaklama yerinin en büyük dezavantajı, fiyatının son derece düşük olması (üç gece için 336 €, kahvaltı dahil).
Oda küçük ve valizinizi yerde açık bırakamıyorsunuz.
Bir keresinde pansiyonda aynı derecede fahiş bir fiyata akşam yemeği yedik (iki kişi için yaklaşık 70 €, yemeğin sonunda hala aç).
Klasik bir Türk kahvaltısıydı, ancak ne yazık ki her sabah çürük kiraz domateslerini sağlıklı olanlardan ayırmak zorunda kaldık.

Not: Bu seyahat bağlamında, 2016'da ve daha önceki iki seyahatimizde aynı dönemde (Ekim, Kasım) ve aynı hizmet seviyesinde yaşadıklarımızla karşılaştırıldığında Türkiye'deki fiyat değişiklikleri hakkındaki tüm görüşlerime bu kısa notu ekliyorum.
Konaklama ve yemek fiyatları fırladı.
Fiyatlar iki katından fazla arttı (önceki seyahatlerimizde gecelik ortalama 110 € iken, önceki seyahatlerimizde gecelik 30-40 € idi).
Karşılaştırma yapmak gerekirse, aynı dönemde Fransa'da fiyatlar 50/60 € (R&B) civarındaydı, ancak Fransa'da yaşam standardı çok daha yüksekti... (Ortalama Türk maaşı: 500 €/600 €)

Die Agora Pension ist ein besonderer Ort. Sie wird von ganz besonderen Menschen geführ, die sich um das Wohlergehen ihre Gäste vom Aufstehen bis zum zu Bett gehen sorgen. Mithat, der Sohn des Hauses, hat uns auf drei Wanderungen, die schönsten Plätze das Latmos Gebirges gezeigt und mit seinem perfekten Englisch und ein bisschen Deutsch ganz viel über die Geschichte der Region erzählt.
Die Zimmer sind einfach, jedoch mit ganz viel liebe gestaltet.
Wir haben die Tage dort sehr genossen und uns gefühlt, als gehören wir zur Familie.
Für die, die gerne wandern, kann ich die Agora Pension nur wärmstens empfehlen.
Fahrt hin und genießet die Herzlichkeit der Menschen, fantastisches Essen und eine atemberaubende Natur.
Danke, dass wir Euch kennenlernen durften und Ihr unsere Tage zu etwas ganz besonderem gemacht habt.

Agora Pansiyon özel bir yer. Misafirlerinin uyandıkları andan itibaren yattıkları ana kadar onların iyiliğini önemseyen çok özel insanlar tarafından işletiliyor. Evin oğlu Mithat, üç yürüyüşte bize Latmos Dağları'nın en güzel noktalarını gösterdi ve mükemmel İngilizcesi ve biraz Almancasıyla bölgenin tarihi hakkında birçok şey anlattı.
Odalar sade ama özenle dekore edilmiş.
Orada geçirdiğimiz günlerden gerçekten keyif aldık ve kendimizi ailenin bir parçası gibi hissettik.
Yürüyüş yapmayı sevenlere Agora Pansiyon'u şiddetle tavsiye ederim.
Oraya gidin ve insanların sıcaklığının, harika yemeklerinin ve nefes kesici doğasının tadını çıkarın.
Bizi tanımanıza ve günlerimizi bu kadar özel kılmanıza izin verdiğiniz için teşekkür ederiz.

What a beautiful place, with charming touches, access to so much history and nature, delicious meals, and friendly hosting and thoughtful company from Mithat, who is a super knowledgeable guide to all things local nature, and also just a kind person to spend an evening chatting with over a tea.

The gardens are absolutely beautiful, and the town and nearby nature are perfect

Büyüleyici dokunuşları, pek çok tarih ve doğaya erişimi, lezzetli yemekleri ve yerel doğayla ilgili her şey hakkında süper bilgili bir rehber olan Mithat'ın güler yüzlü ev sahipliği ve düşünceli şirketi ve aynı zamanda bir çay içerken sohbet ederek bir akşam geçirmek için ne kadar güzel bir yer.

Bahçeler kesinlikle çok güzel, kasaba ve yakındaki doğa da mükemmel

A hidden gem! Really cute garden & bungalo with amazing food (they had the most delicious vegan dinner and breakfast) and we really liked the family who runs the place! Also you can go on a tour to the cave paintings with one of the owners. (The tour is expensive (60€/person) but the room is not so it evens out:)

Gizli bir mücevher! Harika yemekler sunan gerçekten sevimli bir bahçe ve bungalo (en lezzetli vegan akşam yemeği ve kahvaltıyı yediler) ve burayı işleten aileyi gerçekten çok sevdik! Ayrıca sahiplerinden biriyle birlikte mağara resimlerini gezmeye çıkabilirsiniz. (Tur pahalıdır (kişi başına 60 €) ancak oda öyle değildir, bu yüzden dengeler :)

It exceeds our expectations, both the pansion and the village. Pansion is very cozy, extraordinary clean. Hospitality of the owners might be rated 6 out of 5. Food is one of the most delicious I ever tried. I learned some recipes from the owner. And the village... The historical sites and nature are so much in harmony. It is the place to return not for one, but for a few days to recharge.

Hem pansiyon hem de köy beklentilerimizi aştı. Pansiyon çok rahat ve olağanüstü temiz. Sahiplerinin misafirperverliği 5 üzerinden 6 puan alabilir. Yemekler şimdiye kadar denediğim en lezzetlilerdendi. Sahibinden birkaç tarif öğrendim. Ve köy... Tarihi yerler ve doğa o kadar uyumlu ki. Sadece bir günlüğüne değil, birkaç günlüğüne enerji toplamak için tekrar gelinecek bir yer.

Staying at the Agora Guesthouse, nestled within a historic and ancient village, was an enchanting experience. Set against the backdrop of lush greenery and the serene blue of Lake Bafa, this charming place boasts a historic bathhouse and theater, adding to its allure. We are truly grateful to Mr Mithat, whose warm hospitality and excellent spoken of English made our stay memorable, as well as to his mother for her delicious homemade meals. Definitely will be back ♥️

Tarihi ve antik bir köyde yer alan Agora Guesthouse'ta kalmak büyüleyici bir deneyimdi. Bafa Gölü'nün yemyeşil yeşilliği ve dingin maviliğiyle karşı karşıya kalan bu büyüleyici mekan, tarihi hamamı ve tiyatrosuyla da cazibesini artırıyor. Sıcak misafirperverliği ve mükemmel İngilizce konuşmasıyla konaklamamızı unutulmaz kılan Mithat Bey'e ve lezzetli ev yapımı yemekleri için annesine gerçekten minnettarız. Kesinlikle geri döneceğim ♥️

Staying here was one of the most memorable experiences of our three weeks in Turkey. We only stayed for one night on our trip down the west coast, but we were treated hospitably. The pension is located in an incredibly beautiful area. You may not ever stay in another place like this.

We were cooked dinner by one of the owners. This experience made it truly special. We were treated to fresh eel from the lake (our first time eating eel - but will not be the last!) as well as a variety of mezes, including olives picked from trees on the property. We bought a bottle of their olive oil both as a keepsake and because it was that tasty (this was the only olive oil we purchased in Turkey).

There were a few other couples staying at the pension who ate in the same dining room with us, where we were warmed by a fire carefully tended throughout the night. We were the only English speakers. The owner adeptly switched between English, Turkish, and German as he circulated between our tables, keeping the Efes, wine, and raki flowing throughout the night. This is a more rural part of Turkey, so if you are not a Turkish speaker it will be worthwhile to learn a few phrases.

The room itself was in reasonable condition, though because it was the off-season it did not seem to have been stayed in for quite a while. We would have appreciated a once-over before arriving as there were a couple of details that were missed (a couple of dead flies on the bed and a broken picture frame on the wall). There was no wi-fi or TV in the room, but that was fine as we had good cell reception and were ready for bed by the time we returned to our room. It is a very good value for the price and, again, one of the most memorable experiences throughout our entire trip to Turkey.

Burada kalmak, Türkiye'de geçirdiğimiz üç haftanın en unutulmaz deneyimlerinden biriydi. Batı kıyısındaki gezimizde sadece bir gece kaldık ama misafirperver davranıldık. Pansiyon inanılmaz derecede güzel bir bölgede yer almaktadır. Bir daha böyle bir yerde kalamazsınız.

Sahiplerden biri tarafından akşam yemeği pişirildik. Bu deneyim onu ​​gerçekten özel kıldı. Gölden taze yılan balığı ikram edildi (ilk kez yılan balığı yedik - ama son olmayacak!) ve tesisin ağaçlarından toplanan zeytinler de dahil olmak üzere çeşitli mezeler ikram edildi. Zeytinyağlarından hem hatıra olarak hem de çok lezzetli olduğu için bir şişe aldık (Türkiye'de aldığımız tek zeytinyağıydı bu).

Pansiyonda bizimle aynı yemek salonunda yemek yiyen birkaç çift daha vardı; gece boyunca özenle yakılan ateşle ısınıyorduk. İngilizce konuşan tek kişi bizdik. Sahibi, masalarımız arasında dolaşırken İngilizce, Türkçe ve Almanca arasında ustaca geçiş yaptı ve gece boyunca Efes, şarap ve rakının akmasını sağladı. Burası Türkiye'nin daha kırsal bir bölgesi, dolayısıyla eğer Türkçe konuşmuyorsanız birkaç kelime öbeği öğrenmeniz faydalı olacaktır.

Odanın kendisi makul bir durumdaydı, ancak sezon dışı olduğu için uzun süredir orada kalmış gibi görünmüyordu. Kaçırılan birkaç ayrıntı (yatakta birkaç ölü sinek ve duvarda kırık bir resim çerçevesi) olduğundan, gelmeden önce bir kez daha memnun olurduk. Odada wi-fi ya da TV yoktu, ama bu iyiydi, çünkü iyi bir sinyal alımına sahiptik ve odamıza döndüğümüzde yatmaya hazırdık. Fiyatına göre çok iyi bir değer ve yine tüm Türkiye seyahatimiz boyunca en unutulmaz deneyimlerden biri.

I loved our stay in this delightful pensiyon. The room was comfortable and functional. The service and food outstanding. The meals were prepared by the family and everything we were served was homemade and locally sourced. The yoghurt was the best I have ever tasted! The Turkish Chardonnay that our host recommended was very yummy too.
I loved the location of the hotel. It was close to a beautiful lake which we could see from our room. The hiking was extraordinary and the little courtyard we could relax in at the end of the day lovely. I would highly recommend this hotel for its hospitality and position for accessing lovely hiking trails.

Bu keyifli pansiyondaki konaklamamızı çok sevdim. Oda rahat ve kullanışlıydı. Hizmet ve yemekler mükemmeldi. Yemekler aile tarafından hazırlanıyordu ve bize sunulan her şey ev yapımı ve yerel kaynaklıydı. Yoğurt, şimdiye kadar tattığım en iyisiydi! Ev sahibimizin önerdiği Türk Chardonnay'i de çok lezzetliydi.
Otelin konumunu çok sevdim. Odamızdan görebildiğimiz güzel bir göle yakındı. Yürüyüş parkuru olağanüstüydü ve günün sonunda dinlenebileceğimiz küçük avlu harikaydı. Konukseverliği ve güzel yürüyüş parkurlarına erişim kolaylığı nedeniyle bu oteli şiddetle tavsiye ederim.

Felt like staying at grandmas house 😍 Loved the tranquility and beautiful nature of the area and hands down the most tasteful breakfast I had in my 9 years in Turkey! p.s: the village was beautiful at summer but certainly best to visit during spring as it was scorching hot 🥵

Büyükannemin evinde kalıyormuşum gibi hissettim 😍 Bölgenin huzurunu ve güzel doğasını çok sevdim ve Türkiye'de geçirdiğim 9 yıl boyunca yediğim en lezzetli kahvaltıyı kesinlikle söyleyebilirim! not: köy yaz aylarında çok güzeldi ama kavurucu sıcak olduğu için kesinlikle bahar aylarında ziyaret etmek en iyisi 🥵

TL;DR: Great service, great food, highly recommended and will come back.

Location: the pension is located in a village that directly sets on the ancient Roman ruins, so you are surrounded by history.

Room: we are 2 adults with a adult size teenager. The triple room is a bit small, but very clean and nicely decorated.

Restaurant: love the decor and vibe. All food is prepared by the owner's mother and all food is either homemade or sourced locally. Our favourite: the homemade paprika tomato paste, tahini, eggplant meze, artichoke goulash (must try!).

Service: the family style is what we look for when traveling and the owner and his family (including the cats) definitely give us a feeling of home.

TL;DR: Harika servis, harika yemekler, şiddetle tavsiye edilir ve geri döneceğim.

Konum: Pansiyon, doğrudan antik Roma kalıntılarının üzerinde yer alan bir köyde yer aldığından etrafınız tarihle iç içedir.

Oda: Biz yetişkin boyutunda bir genci olan 2 yetişkiniz. Üç kişilik oda biraz küçük ama çok temiz ve güzel bir şekilde dekore edilmiş.

Restoran: dekoru ve havayı seviyorum. Tüm yiyecekler sahibinin annesi tarafından hazırlanmaktadır ve tüm yiyecekler ya ev yapımıdır ya da yerel kaynaklardan temin edilmektedir. Bizim favorimiz: ev yapımı biber salçası, tahin, patlıcan mezesi, enginar gulaş (mutlaka deneyin!).

Hizmet: Seyahat ederken aradığımız şey aile tarzıdır ve sahibi ve ailesi (kediler dahil) bize kesinlikle ev hissi veriyor.

A local family is running the pension, and you will not regret to stay here. Foods are very delicious, people are very sincere and helpful. During my stay, I really enjoyed our small talks. The environment is very cozy. Rooms, toilets are clean. I hope to stay again another time.

Pansiyonu yerel bir aile işletiyor ve burada kalmaktan pişman olmayacaksınız. Yemekler çok lezzetli, insanlar çok samimi ve yardımsever. Konaklamam sırasında küçük sohbetlerimizden gerçekten keyif aldım. Ortam çok rahat. Odalar ve tuvaletler temiz. Umarım bir dahaki sefere tekrar kalırım.

Going to eat or stay at Agora is an experience out of the past. The owners are full of knowledge about the area. The food is wonderfully tasty. The family has a passion for quality and it really shows with the fineness of their own olive oil. Go for lunch on a day trip or better still, stay overnight to experience the old world of Turkey

Agora'da yemek yemek ya da konaklamak artık geçmişte kalan bir deneyim. Sahipleri bölge hakkında bilgi dolu. Yemekler harika lezzetli. Ailenin kalite tutkusu var ve bunu kendi zeytinyağının inceliğiyle de gösteriyor. Öğle yemeği için günübirlik bir geziye çıkın ya da daha iyisi, Türkiye'nin eski dünyasını deneyimlemek için geceyi orada geçirin

This is a wonderful place to stay. The village is very authentic and beautiful with ruins close by and lots of stunning walks. Gorgeous sunsets over the lake. The owners are wonderful people, very welcoming, they make you feel like old friends. They cooked a delicious dinner and breakfast. I look forward to visiting again and doing more walks.

Konaklamak için harika bir yer. Köy, yakınlardaki harabeler ve birçok nefes kesici yürüyüş parkuruyla oldukça otantik ve güzel. Gölün üzerinde muhteşem gün batımları. Ev sahipleri harika insanlar, çok misafirperverler ve sizi eski dostlar gibi hissettiriyorlar. Lezzetli bir akşam yemeği ve kahvaltı hazırladılar. Tekrar ziyaret etmeyi ve daha fazla yürüyüş yapmayı dört gözle bekliyorum.

It very beautiful and calm place. The owners is family that are very friendly and helpful. They can speak very well English and German. The room is clean and made in traditional style which is nice (we stayed in Zeus). The food is tasty, I think is a bit expensive, but we have checked some places in the village and they have same price. So be ready for it.

The nature around is very nice. There are a lot of big rocks, antient building and beautiful trees. Good place for staying for a few days.

Çok güzel ve sakin bir yer. İşletme sahipleri çok dost canlısı ve yardımsever bir aile. Çok iyi derecede İngilizce ve Almanca konuşabiliyorlar. Oda temiz ve güzel olan geleneksel tarzda yapılmış (Zeus'ta kaldık). Yemekler lezzetli, sanırım biraz pahalı ama köyde bazı yerlere baktık, orada da aynı fiyatlar var. Bu yüzden buna hazır olun.

Çevredeki doğa çok güzel. Çok sayıda büyük kaya, antik bina ve güzel ağaçlar var. Birkaç gün kalmak için iyi bir yer.